Bütün insan hareketleri tutunacak bir dal ararken sanırım, her insan ifadesinde biraz yoksunluk şeklinde tezahür edecek olan alışkanlığa boğulur. Ve yeni dediğimiz şey de yalnızca sevdiğini söylemenin başka bir yoludur.

Hayatın saçmalıkları ne kadar bereketli olabilir? Bir insanın, saçmalıkların doğuşuna kendisinin de ebelik etmeye ve alışkanlık ürünü olan art düşünceleri dışarlamaya, “ya saçmalık bir şekilde anlamın rahmi olursa”‘ diye düşünmesi yetmez mi? Anlamak isteyen, belirli bir düşünce kalıbına uymak zorundadır gerçi. Zaten insan her anladığında, ödün verdiğini hisseder. Güzel olan bir ürün, hatırat ya da yüz, yani sanatsallıklarıyla benzerlikler bulduğum bütün dışavurumları yan yana koyabilmeme sebep olan ortaklık, bir sebep değil —bir sonuçtu. Ama sanırım, bu ortaklık bir düşünce kalıbı olmadığı için her türlü anlama açık olan bir bilinç dâhi onu başta tanıyamıyor olmalıydı. Buna sebep bulamamamız da, daha sonradan onu tanıyabilmek için anlamak istediğimiz şeyi neden anlayamayacağımızı gösteriyor. Hayatın bu tarafı baş döndürücü, bu kez Anna Karenina tezi tersten işliyor: Çirkin hep aynı çirkin, kötü hep aynı şekilde kötü. Hep bir tekrar ve sıradanlık. İyi ise, dışavurumunda biricikliğinden taviz vermiyor. Hep şaşırtıcı, baş döndürücü. Nereden, nasıl geldiği belli olmuyor. Her kötü –hissedilen– bir şey olduğunda insan “Sen de mi?”‘ diyor. Ama her güzellik, bir tek “Sen kimsin?'” karşılığını buluyor. Çünkü aynı özden bir sonuç yaratsalar bile bu dışavurumların; bir biricikliğin yansıması üzerinden gerçekleşmeleriyle, tıpkı bir insan sesi gibi anlam açabilme kabiliyetlerine sahip oluşları, birbiriyle alakasız şeyler değil.

Dekorlar

Tarih bir algıyla birbirine eşitleniyor.

Ahmed Semih Özmekik 31.10.2024

Yol Arayışı Üzerine

İçinde bulunduğumuz halden memnun değiliz.

Talha Küçükkaya 02.05.2024

Suriyeliler Hakkında Bir Çağrı

Eğer bu rapor size ulaşmışsa burada yazan her şeyi zaten biliyorsunuz; bu rapor bir araştırma ya da bildirim raporu değil böylece…

25.02.2024

Dürüstlüğün Dereceleri

Gerçekten ne yaptığımız inancımızın zımnen belirtisidir. Çünkü yaptığımız her şey, bir sonuca ulaşmasa bile…

Ahmed Semih Özmekik 25.02.2024

Josef K.

Sakıncasız bir iyilik var, önce herkesin paydaşı olabildiği iddiasıyla başlıyor, sonra da herkes bu iyiye inanmaya başlıyor.

Ahmed Semih Özmekik 23.02.2024

İmkânsız Eşitlik

Bir kokuyu uzun bir süre almak, bir görüntüye eskiden beri bakmak, dünyaya aşina olmak, bir müziğin yalnızca bir müzik olduğunu…

Ahmed Semih Özmekik 23.02.2024

İstisnalardan Yapılma Kaide

Bir nişan taşıdığını düşünür mü herkes? Ya da kendisini yargılayamadığı için, acısına bile kendisini anlamsızlıkla götüren bir belirsizlik…

Ahmed Semih Özmekik 23.02.2024

İyinin İlkelliği

Kavrayabilme gücünün bir kavrayışın lehine işlediği düşünülmemeli. Örneğin, iyiyi anlayabilme gücünün insanı iyi yapacağı düşünülmemeli.

Ahmed Semih Özmekik 23.02.2024

Guernica

Guernica’nın gerçek anlamı.

23.02.2024