6458 sayılı yabancıları koruma kanunu, göç idaresindeki ve geri gönderme merkezlerindeki uygulamaların ele alındığı bir panel düzenlendi.
Panelistler
Sümeyye Yıldız, Bir Avukat Bakışıyla 6458 Sayılı Kanun ve Göç İdaresi Uygulamaları.
Ahmet Kanjo, Röportaj Sonrası Deneyimler.
Her şeyin başka bir edisyonu var. Ve her şeyin başka bir edisyonu, bir başkasının nezdinde saklanıyor. Böylece ve her müteaddid işteşlikte, insan başka birinin mihnetinden dolayı kendi içinde bir güç duyuyor. Aslında böylece anlayabiliyor, böylece tanıyor bir meseleyi. Bir başkasının nezdinden başlayan bir esanstan güç buluyor kendisi için. İnsanın muhafaza ettiği şey, onun muhafızıdır.
Birbirimizi müşâhede etmemiz gerekir. Çünkü biz Müslümanlar’ın birbirini anlaması, birinin ötekine inanmasından sonra gelir. Neyin içindeyiz? Bir dizi şey.
Bir nokta-i nazardan bana temelde iki şey gözüktü. Bunu duvar kenarından gördüm. Birincisi, insan hakları bildirilmemiş iken, bu haklara henüz gereksinim de doğmamıştı. Bu bildirgenin esas ismi öyleyse şu: İnsandan alınacak haklar.
Bu tesmiye usulünü akılda tutmakta bir istifade olabilir. Çünkü yasalar biraz da neyin ihlal edileceğinin habercisidir. Sonuçta zaten mevcut olandan bahsetmeye başladığınızda, bunu artık dış dünyada ayrı bir şey olarak ele aldığınızda, neyi hassaten tecrit etme hazırlığı yaptığınızı söylemiş oluyorsunuz. Bir şeyi var etmek için ondan bahsedilebildiği gibi, bir şeyi yok etmek için de ondan bahsedilebilir.
Neyin içinde olduğumuzu dışarıdan anlamamız mümkün değil. Gittikçe daha çok içine girmemiz gerekecek belki. Bunun için de bir insanın yüzüne bakma şartı var.
