Aslında her şey haberdir. Bu haber de, habere dair bir haber olsa gerek. Yani mübtedanın haber olduğu bir cümle. Peki her şey haberdiyse, yayın ve haberi ayırmak neden gerekti? Bu aslında bir düşünme biçimi, bir ifade kolaylığı içindi.

Bir haber kanalı, demokrattır, her şey gibi. Çünkü ona göre bir haberin değerini ancak onu merak eden insanların çokluğu belirler ve o bütün haberleri bu kıymet nazarında değerlendirir. Çünkü her demokrat gibi kendini pazarlar. Bu yüzden bir haber sitesi, görüntü itibari ile bir çöplüğe benzer, tıpkı modern insanın kafası gibi.

Bu ayrım, yani ifade kolaylığı, haberin dış dünyada kullanılan anlamından ötürü. Bu anlamın değinisini benimsiyoruz: Biz bu dünyada yapılması gereken şeyler olduğu için birbirimize haber veriyoruz. Haberlerin değerini alıcısının üzerinde uyandırdığı –çeşitli duygularla birlikte başlayan– merak belirlemiyor, değeri haberin yükümlülük bildirme gücü belirliyor. Bu söylenilenler bütün yayınları bağlar elbette, fakat haberdeki ayrım, –dış dünyadaki anlamına atıfla– bizim gözettiğimiz ayrım, onun konusunun ve nesnelerinin kimi zaman daha tekil, belki içinde yaşadığımız tarihin ufak bir parçacığına ilişkin olabileceğidir. Böylece bizim için işlevselliği süreğen olan bir sözün taşıdığı niteliğe ek olarak o, kendisinin seyri hakkında –onun zaman parçacığının içerisinde soluk alıp verdiğimiz için– tesir gösterebileceğimiz bir beyan oluyor.

Bu ayrım tasarımsal bir ayrım. Sürekli askıya alınabilir. Tıpkı bu yazıda olduğu gibi. Çünkü mübtedanın haber olduğu bir cümle de namütenahi bir zamanın içerisindedir, bir zaman parçacığının içinde olmanın aksine. Ve yine bir vakıanın seyrini değiştirmeye etken kılabilecek bir haber verebilir bize. Gözetmek istediğimiz şey bu ayrımın kendisi değil, yalnızca bu site üzerinde işe yarayabilecek bir şey.

Değeri çoğunluğun beğenisiyle eşitleyen bir haberci iyi haber yapar. Yani çok dinleyicisi olur. Ve o, sürekli yeni bir şey bulmak zorundadır, çünkü sıkılgan insan bilincinin buyurganlığına hizmet eder. Ama haber, alıcıya göre belirleniyorsa, orada çok şeyden ödün verilmiş demektir.

“Ne yapacağız?” Bu soru bir bunalım olsa gerek. Haber bu sorunun serim denemesidir işte.

Dilekçe

Geri Gönderme Merkezlerinde Tespit Edilen Hak İhlalleri ve Keyfi ve Hukuk Dışı Sınır Dışı Uygulamaları Hakkında.